2 Aralık 2015 Çarşamba

Ondokuzuncu Gün: Profiterol

27.11.2015 / Cuma –  Şeker Detoksu Gün 19

OOOO! Beyler bayanlar son 2 gün!

Zaten yazacak konum kalmadı artık bloğun bitmesinin zamanı çoktan gelmişti. Bu son birkaç gündür detoks olayına artık o kadar alıştım ve bu hayat tarzını o kadar kabullendim ki hafta sonu gelmiş ve ben farkında bile değilim. Nasılsa dışarı çıkmayacağım diye hafta sonunun gelmesini hiç önemsemedim galiba. Bildiğiniz asosyal bir tip oldum. Sadece şeker değil sosyallik detoksu da yapmış oldum arada. Zaten ben detoksu unutsam bile insanlar unutmadığı için ayrılmaz bir parçam haline geldi bu durum. Mesela birine bir şey sormam gerekiyor mesaj atıyorum, oooo detoks ne durumda ya diye cevap atıyorlar. Hayır, şurada iki saniye unutmuşum ne güzel, neden hatırlattın ki? 

Karar verdim şu 2 günde çabuk tarafından geçerse kendimi usulca şekere teslim edeceğim. Aslında canım çektiğinde değil de gerekli olduğuna kanaat getirdiğimden buna karar verdim. Çünkü şu an benim vücut şok, benim vücut dumur! Kaldıramadı bu kadar düzenli ve sağlıklı beslenmeyi. Alışacak filan diye de iyice korkuyorum ben hep böyle devam edemem ki sonuçta. Bir an evvel kendisini sağlıksız beslenme alışkanlıklarım ile eski düzenine döndürmem lazım.
Eski hayatımı geri istiyorum!

Bugün bahsedeceğim Gıda Intoleransı yine çok popüler ve yararlı bir konu, bu yüzden özellikle sona sakladım! Günlük yaşantımızda yediğimiz birçok gıda vücudumuzda olumsuz etkiler yaratıyor olabilir. Örneğin bazı günler yediğimiz bir şeyden dolayı “bugün çok şiştim, galiba yediğim şey bana dokundu” deriz ya işte o sırada yaşadığımız rahatsızlık hissi gıdaların vücudumuzda yarattığı bu olumsuz etkilerden sadece bir tanesi. Vücudumuzda bazı enzimlerin olmayışı veya yeterince üretilmeyişi veya bağırsak florasındaki bozukluklar bazı gıdaların yeterince sindirilememesine ve bağırsaklarda yeterince parçalanamamasına sebep olur. Bu gıdalar vücudumuz tarafından zararlı ve yabancı maddeler olarak algılanır ve savunma sistemimiz intoleransımız olan gıdalara karşı savunmaya geçer. Bu savunma durumu vücudumuzda şişkinlik, halsizlik veya ileri seviyelerde kaşınma, deride döküntü gibi rahatsız edici etkiler olarak kendini gösterir.

Ne yazık ki herkesin (çok çok küçük bir azınlık dışında) farklı farklı gıdalara intoleransı var ve bunların hangi gıdalar olduğunu anlamak için Gıda Intoleransı testi yaptırmak gerekiyor. Piyasada şu an birçok gıda intolerans testi var, gerek profesyonel merkezlerde gerekse evde kitini satın alarak bu testi kolayca yapabiliyorsunuz. Ben yaptığım araştırmalar sonucunda Pinner Test’i diğerlerine nazaran daha güvenilir buldum ve geçtiğimiz haftalarda bir fırsatını bulup yaptırdım.
Önce parmağınızı bir iğne ile deliyorlar, sonra oradan fışkıran kanları bir kağıda sürüyorlar akabinde o kağıdı yurtdışında bir merkeze yolluyorlar. Merkez kan örneğiniz üzerinde gerekli testleri yapıp 2-3 hafta içinde size sonuçları bildiriyor. Ben testi 2 hafta kadar önce nFIT’de yaptırdım. Sonuçta parmak delmedir, kandır filan tanıdık bildik insan olsun dedim, bir de Oya'ya çok güvenirim zaten eski arkadaşım. 

Neyse en sonunda testimin sonuçları bugün elime geçti. Ama bu sonuçlardan yarın ki yazımda bahsedeceğim…

Yazacak konu kalmıyor dedim ya! Neremden konu bulayım bu kadar çok?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder